ÇOK ÇALIŞMAK MI,YOKSA ETKİN VE VERİMLİ ÇALIŞMAK MI?

Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey bir sistem, plan ve program dâhilinde işlemektedir. Çalışma hayatında da bir sistem söz konusudur, etkili bir çalışmanın yapılabilmesi için bu sistemi oluşturan parçaların eksiksiz bir şekilde çalışması gerekmektedir. Burada kendimize sormamız gereken en önemli soru;

Verimli çalışmayı biliyor muyuz ?

Tüm insanlar yetenekleri doğrultusunda toplumun kalkınması için çalışmak zorundadır, Ancak verimli sonuç almak için çalışmak tek başına yeterli değildir, Çalışmaya hazır olmak, amaç belirlemek, nasıl çalışılacağını bilmek ve hareket planını doğru çıkarabilmek daha önemlidir, Boş yere emek ve zaman yitirmemek için çalışma teknik, yöntem ve metotlarını bilmek ve uygulamak zorundayız.

Çalışmak bir şeyler meydana getirmek için devamlı çaba göstermek demektir, Çalışmak yaşamın neredeyse tamamını kapsayan bir süreçtir, Çalışmak su kertenkelesinin suyun üzerinde batmadan yürüyebilmesi gibidir, eğer su kertenkelesi çok hızlı hareket etmez ise batacağını bilir, çalışmayı bırakmak batmayı göze almak demektir.

Bu örnekten iş hayatı ile ilgili çıkarılabilecek çok önemli kazanımlar vardır, Eğer piyasayı ve müşteri eğilimlerini iyi analiz edemiyor, pazarda oluşabilecek talebi önceden görüp, gerekli kararları alamıyor ve yatırımları başlatamıyor iseniz, rakipleriniz size ciddi fark atmış olabilir ve eğer geç kalmış iseniz, pazardaki talebin karşılanması neticesinde yaptığınız yatırımlar size zarar olarak yansıyacak ve söz konusu zararı karşılayacak öz kaynaklarınız yok ise iflasın eşiğine gelmiş olacaksınız.

Sang Kim “ Başarı size gelmez, siz ona gidecekseniz “ , Henry Ford ise “ Zor işler, zamanında yapmanız gerekip de yapmadığınız kolay şeylerin birikmesiyle oluşur “ demiştir.

Başarıya giden tek yol çok çalışmak değildir, yani sahanın her tarafında koşup, top çevirmek futbolcuya yada oynadığı takıma fayda getirmez, Futbol oyunu bir takım oyunudur, ancak takımın bir tek amacı vardır, gol atmak, çıktığı her maçı kazanmak ve neticesinde Lig şampiyonluğunu yakalamaktır. Hepimiz biliyoruz ki kolektif başarılar olduğu gibi, takım içinde de bireysel başarılar oluşabilmektedir, 85 dakika oynayan ve ciddi ter akıtan bir takım gol atamazken söz konusu dakikada oyuna giren bir oyuncu takımı galibiyete taşıyabilmektedir.

Netice itibariyle önemli olan verimli ve etkili çalışmaktır, yani gol yollarını bulabilmek ve o yolun sonunda gol atabilmektedir, işte budur verimli çalışmak.

Etkili çalışma; zaman, hedefler ve saptanmış öncelikler doğrultusunda programlı kullanmaktır, Bu da planlama demektir, Saatlerce masanın başında oturup çalışan ancak başarılı olamayan ya da “ Henry Ford’un dile getirdiği gibi konuları biriktirmeyip, her gün belki sadece 15 dakika tekrar eden bir öğrencinin sınav günü geldiğinde son derece başarılı sonuçlar alabildiği hepimizce malumdur ve örnekleri vardır.

Zaman diğer kaynaklardan farklı olarak; alınıp, satılamaz, biriktirilemez, başkasına aktarılamaz, üretilemez. Edison’a dünyada en önemli şeyin ne olduğu sorulduğunda cevabı “ ZAMAN “ olmuştur, neden “ Vakit Nakittir “ denmiştir düşünelim derim.!

Bir işte başarılı olmak için yapılacak ilk iş; hedefi belirlemek ikincisi ise belirlenen hedefe yönelik plan yapmaktır, Zaman tarafından yönetilen değil, zamanı yöneten kişi olmamız gerekmektedir, Dört şey geri alınamaz;

  1. Söylenen söz
  2. Atılan ok
  3. Geçen zaman
  4. Kaçırılan fırsatlar

belki plansızlık yüzünden nice fırsatlar kaçırdık ve arkasından keşke dedik. Ancak keşke demenin hiçbir anlamı yoktur.

Çünkü hayat denilen şey “ Silgi kullanmadan resim yapabilme sanatıdır “ Bulunduğunuz şehirde çok büyük bir hazinenin olduğunu duydunuz Ne yapardınız?” Cevabını ben vereyim, Hiçbir şey. Çünkü hazinenin yerini gösteren bir harita olmadıktan sonra ne kadar büyük bir hazine olursa olsun hiçbir anlamı yoktur. Ve sizin işinize yaramaz.

İş hayatı içerisinde yapılan programlar ve planlamalar başarı hazinesine giden yolu gösteren haritalar gibidir. Başarılar hiçbir zaman tesadüf değildir.

Planlı ve sistemli çalışan bir öğrenciyi düşünün, Düzenli antrenman yapan bir atleti düşünün, piyasayı izleyen ve müşteri istek ve beklentilerini ölçen bir yöneticiyi düşünün, öğrencinin sınavda birinci geldiği, atletin şampiyon olduğu, yöneticinin kâr ettiği ve şirketin vizyonunu genişlettiğinden söz edebilmemiz tesadüf müdür? Hayır, asla hiçbir başarı tesadüf değildir ve olamaz.

Her insana eşit şekilde verilen tek şey zamandır. Peki neden bir türlü hiçbir işimiz yetişmiyor? Aslında herkesin işleri için yeterli zamanı vardır, ancak herkes hayatta farkında olmadan zamanını faydasız işlerle harcamaktadır, evet aslında asıl problem önceliklerin belirlenememesi ve zamanın bu doğrultuda programlanamamasıdır. Bir düşünür diyor ki “ Zaman tasarrufu yapmanın en iyi yollarından biri önceden düşünmek ve plan yapmaktır “  5 dakikalık düşünme genelde 1 saatlik iş tasarrufu sağlar.

Düşünün bir şirketin satış kadrosu ve yöneticileri satış yapmak için uğraşıyorlar ancak iş yaptıkları sektörde sonuncular, Finans Yöneticisi niçin sektörde sonuncu olunduğunu düşünüp, Pazar ve rakip analizi yaptıktan ve Müşteriler ile beklentilerini ölçtükten sonra bu beklentileri karşılayacak çözüm yollarını araştırıp, sonuca gidecek plan, program ve hareket planını belirleyerek hedefe ulaştığında, sektörde zirveleri yakalayacak sonuçların yakalanması kaçınılmaz olmaktadır, şimdi hep birlikte düşünelim, Hedefe odaklanmayan ve labirente yukarıdan bakmayanların başarılı olmaları ve çıkış yollarını görüp, bulabilmeleri mümkün müdür ?

La Brayer “ Hayatın kısalığından en çok yakınanlar zamanlarını en kötüye kullananlardır “ diyor. Dünya üç gündür;

  1. Dün
  2. Bugün
  3. Yarın

Dün geçti, yarının geleceği belli değil, öyle ise bugünün kıymetini bilmemiz ve her anını değerlendirmemiz gerekir, Unutmamalıyız ki zamanı hiç kimse durduramaz.

Sonuç olarak eğer başarıya ulaşmak istiyorsak, zamanımıza değer vermeli ve mutlaka planlamalıyız, Tabi en mükemmel plan uygulanabilir plandır, iyi hazırlanmalı, esnek yapıda olmalı, kesin hatları olmamalıdır.

Çiçero “BİR PLANDAN YOKSUNSANIZ, BAŞKALARININ PLANININ BİR PARÇASI OLURSUNUZ“ sözüyle binlerce şey anlatmıştır, ayrıca bir planı uygulanabilir yapmak için, başlangıçta bazı değişikliklerin yapılması normaldir hatta gereklidir, ancak artık oturduğuna inandığınız bir planı değiştirmemeli, mutlaka uygulamalısınız, Plansızlığın dikkatsizliğe, yorgunluk ve bitkinliğe, isteksizlik ve dalgınlığa kararsız ve motive olamamaya neden olduğunu unutmayınız.

Bir tane ineği olan köylüye sormuşlar  “ İneğin ne kadar süt veriyor? Köylünün verdiği cevap “ İneğim hiç süt vermez, Sütü ondan sizin almanız gerekir.

Bu cevabı istediğiniz yere oturtabilirsiniz. Arzu ettiğiniz yöne çekebilirsiniz.

Bir düşünür “ su düşünmek susuzluğu gidermez. Odun düşünmek sizi ısıtmaz, İnsanın her şeyi düşünmesi ve istemesi de onu hedefine ulaştırmaz, “ diyerek her konuda başarılı olmanın tek yolunun çalışmak olduğunu anlatmak istemiştir.

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]
Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir