Sovyet Rusya’nın çöküşü ile ABD’nin dünya düzeninde tek güç olarak kalması fazla uzun sürmedi. Denkleme Çin’in güçlü bir şekilde dahil olması, ekonomi politikalarının da güncellenmesi gerektiğinin ön habercisiydi. Dünya çapında birçok yabancı yatırımcıya ev sahipliği yapan Çin’in, Afrika’daki olağanüstü yatırımları ve kuşak yol projesi ile ticaret rotasını değiştirme gayreti, ABD için önlem alınması gereken önemli tehditler olarak ortaya çıktı.
Ancak bu tehditlere modası geçmiş Smith ve Ricardo’nun ekonomi politikaları ile karşılık vermek, Çin’in işini kolaylaştırabilirdi. Çünkü Çin’in de şu an bu polikalara ihtiyacı vardı. Serbest ticaret ve gümrük vergilerinin düşük olması ucuz Çin ürünlerinin ihracında kolaylaştırıcı çok önemli birer etmendir.
Bu sebeplerden ötürü Trump öncülüğündeki ABD, ekonomi politikalarında rota düzeltmesi yaparak Hamilton’un uygulamalarına geri dönüş yapmaya karar vermiştir. Hatırlamak gerekirse Trump, göreve başlama konuşmasında şunları söylemişti: “Sınırlarımızı ürünlerimizden yapan, şirketlerimizi çalan ve işlerimizi ortadan kaldıran diğer ülkelerin tahribatından korumalıyız.Koruma, büyük refaha ve güce yol açacak.
Bu söylemlerden sonra stratejik ürünlerde gümrük vergileri konmaya başlanmış, Çin’in teknoloji devi Huawei’ye Amerikan şirketlerinin donanım satması yasaklamıştır. Son olarak Trump’ın Çin menşeli “ TikTok “uygulamasının eğer Amerikalı bir şirkete satılmazsa ülke sınırlarında yasaklanacağını açıklaması, Hamilton-Smith savaşının giderek kızışacağının göstergesidir.